Yapay Zeka Buluşlarında Patent: DABUS ve Dr. Stephen L. Thaler Vakası

Yapay zeka buluşları bağlamında buluşçunun kim olacağı konusu uzun süredir tartışılıyor. Bu tartışmaların merkezinde, DABUS adını verdiği yapay zeka yazılımıyla gerçekleştirdiği buluşlar için patent talebinde bulunan Dr. Stephen L. Thaler bulunuyor. Thaler, DABUS tarafından gerçekleştirildiğini beyan ettiği başvuruları tescil ettirmek için bir dizi girişimde bulundu, ancak bugüne kadar olumlu sonuç alamadı. DABUS’un buluşçu olarak tescili mümkün olmadı.

Thaler’in Almanya’da yaptığı bir saklama kabı başvurusu Federal Mahkeme tarafından 11 Haziran 2024’te karara bağlandı. Bu karara göre, yapay zekanın buluşçu olarak tescili reddedildi. Ancak, Thaler’in “Stephen L. Thaler, PhD, DABUS yapay zekasını buluşu gerçekleştirmeye yönlendirmiştir.” ifadesi kabul edildi.

DABUS Patent Buluşçu yapay zeka

DABUS’un Saklama Kabı Buluşu

DABUS’un buluşçu olarak gösterildiği saklama kabı buluşunun bağımsız istemi şu şekildedir:

  1. Bir yiyecek veya içecek kabı, iç odasını tanımlayan ve iç ve dış yüzeyleri olan, esasen eşit kalınlıkta bir duvarı olan; duvarın iç ve dış yüzeylerinde uygun konveks ve konkav fraktal elemanlarla fraktal bir profil içeren ve konveks ve konkav fraktal elemanların, duvarın profilinde çukur ve kabartılar oluşturduğu bir kabı içerir.

yapay zeka DABUS patent

Patent Başvurusunun Reddedilme Süreci

Başvuru formunda buluşçu olarak DABUS belirtilmişti:

“DABUS – Buluş, bağımsız olarak bir yapay zeka tarafından oluşturulmuştur.”

Patent ofisi ise yalnızca gerçek kişilerin buluşçu olabileceğini belirterek başvuruyu reddetti. Thaler, bu kararı mahkemeye taşıdı ve şu taleplerde bulundu:

  1. “c/o Stephen L. Thaler, PhD” eklemesiyle ifadenin kabul edilmesi.
  2. Buluşçu adı belirtilmesinin gerekli olmadığının tespiti.
  3. Kendisi buluşçu olarak belirtilip, tarifnameye “Bu buluş, DABUS adlı bir yapay zeka tarafından yaratılmıştır.” ifadesinin eklenmesi.
  4. “Stephen L. Thaler, PhD, DABUS yapay zekasını buluşu gerçekleştirmeye yönlendirmiştir.” ifadesinin kabul edilmesi.

Patent Başvurusunun Mahkeme Süreci

İlk derece mahkeme üç numaralı alternatif talebi kabul ediyor. Bu karara Patent Kurumu itiraz ederek konuyu üst mahkemeye taşıyor.

Son kararda Üst mahkeme de ilk derece mahkemesinin kararını onaylıyor. Kararın gerekçesi şöyle:

Geçerli kanun hükmünce buluşçu ancak bir gerçek kişi olabilir. Buna uygun olarak yapay zekaya sahip olsa bile bir makine ya da sistem buluşçu olamaz. Genel olarak uluslararası literatür de bu sonuca aynı gerekçelerle ulaşmaktadır. Bu anlayışın temelinde buluşçunun bir hak sahibi olabileceğini varsayan hükmün sistemi ile de uyumludur. İçtihada göre buluşçu statüsü yalnızca bir teknik öğretinin keşfinin sonucu değildir ve hukuki ilişkileri de kapsar. Buluşçu statüsü patent hakkını kurar ve buluşçunun kişilik hakkı doğar.  Yapay zeka bir kişi olmadığından kişilik haklarının olması da söz konusu değildir.

Buluşun gerçekleştirilmesinde yapay zekanın kullanılması durumunda da bir gerçek kişinin buluşçu olarak belirtilmesi mümkündür.

Ayrıca, buluş basamağı değerlendirmesinde buluşun bir yapay zeka içeren sistem tarafından mı yoksa bir ya da daha fazla gerçek kişi tarafından mı yapılmış olduğunun değerlendirilmesi gerekmez. İlgili yasaya göre bir buluş tekniğin bilinen durumuna göre uzman kişi için aşikar değilse buluş basamağı içerdiği kabul edilir. Görüldüğü gibi buluşçunun buluşa ulaşmak için hangi değerlendirmeleri yaptığı önemli değil. Belirleyici olan aynı teknik çözümün önceki teknikten çıkartılıp çıkartılamayacağı.

Stephen Thaler buluşçu olabilir mi

Bu noktada Stephen Thaler’in buluşçu olarak atanıp atanamayacağı tartışması ortaya çıkıyor. Yerleşik içtihada göre buluşçunun buluşun gerçekleştirilmesindeki payını denetlemek gerekli değildir fakat buluşun gerçekleştirilmesinde katkısı olmayan önemsiz yardımlar ya da buluşa ulaştıran işleyiş için talimatlarda bulunmanın buluşçu olarak kabul edilme koşullarından hariç olduğu kabul edilmiştir.

Bu ilkeler ışığında genel başarıyı önemli ölçüde etkileyen bir insan katkısı buluşçu statüsü için yeterli görülüyor. Buna dayanak olarak ise

Bilimsel bilginin mevcut durumuna göre, herhangi bir insan hazırlığı veya etkisi olmadan teknik öğretileri araştıran bir sistem diye bir şey yoktur.

İfadesine yer veriliyor.

Federal Mahkeme başvuru sahibinin üçüncü alternatif talebini kabul ediyor. Çünkü burada buluşçu olarak bir gerçek kişi “Stephen L. Thaler” belirtilmektedir. İlave olarak buluşun gerçekleştirilmesinde bir yapay zeka sisteminin katkısı zikredilmektedir. Federal Mahkeme böyle bir açıklama yapılmasının yasaya aykırı bir sonuç doğurmayacağını oraya açıklama eklemeyi yasaklayan bir durum olmadığı sonucuna varıyor.

Bu kararın yol açtığı önemli bir sonuç yapay zeka tarafından gerçekleştirilen buluşların patent tescili ile korunmasında bir statüyü belirlemiş olması.

Alman Federal Mahkemesi yaklaşımı Amerikan yaklaşımından patentlenebilirlik kriteri bakımından farklılaşıyor. Amerikan yaklaşımına göre bugün için bir buluşta yapay zeka katkısının artması ölçüsünde patentlenebilirlik kriterinden uzaklaşılacağı öngörülüyor. Yani buluşu yapay zeka yaptı dediğinizde patent tescili talebi reddedilebiliyor.

Alman yaklaşımında ise her durumda bir insan etkisinin kaçınılmaz olduğu açıkça kabul ediliyor. Bu da yapay zeka kaynaklı buluşların patent tescilinin yolunu açmış oluyor.

Aslında konu suçlar olduğu zaman tartışma bitiyor. Genel yaklaşıma göre yapay zeka suç olabilecek bir şey yaptığında genel kabul bu suçtan hangi gerçek kişinin faydalandığı yönünde (Bakınız AIRBUTLER).

Konuyu merak edenler için kararın orijinali ve çevirisi burada

DABUS-DE

DABUS-TR

Patent konusunda sorularınız için bize ulaşın

Not: Türkçe çeviri noter onaylı ya da yeminli çeviri değildir.

Call Now Button